Yaklaşmakta olan yılbaşı ruhuna çocuklarımızla birlikte, Belçika’dan kütüphanelerimize misafir olan iki kitapla girebiliriz. Bu kitaplardan birisi, çocukluğumuzun Ayşegül’ünden (orijinal adı Martine) macera dolu bir yılbaşı hikâyesi; Ayşegül, Yılbaşı Sürprizi. Bir diğeri ise Catherine Metzmeyer’in Türkçeye Ece ile Efe olarak dönüşen kahramanları, Zoé ve Théo serisinin yılbaşı temalı kitabı; Ece ile Efe, Sürprizlerle Dolu Bir Yılbaşı. Antik adıyla Myra’da, bugün Antalya’ya bağlı olan Demre ilçesinde doğduğu rivayet edilen Noel Baba’nın kökeni ve varlığının sorgulanabilirliği, yılbaşını yeni bir heyecan ve hayal penceresi olarak görmek isteyen çocuklarla yetişkinlerin yılbaşı keyfine zeval vermemeli.
Biz yetişkinler de her sene yeni yılı karşılarken, kendimiz ve sevdiklerimiz için yeni umutlar besler, yeni kararlar alıp birbirimize iyi dilekler sunarken, bu alışkanlığımızı pekâlâ metaforik bir Noel Baba ritüeli olarak görebiliriz.
BAŞINDA DALLARI OLAN İNEK
Ayşegül, Yılbaşı Sürprizi kitabının öyküsü, Ayşegül’ün yılbaşı için hediye olarak bir çift buz pateni hayal etmesiyle başlıyor. Buz patenlerine nasıl kavuşacağını düşünmekten gözlerine uyku girmeyen Ayşegül, erkek kardeşi Orhan’la kafa kafaya verip Noel Baba’yı telefon defterinde aramayı akıl ediyor.
Kendi çocukluğunda Alman buz paten şampiyonu Katarina Witt’in her türlü gösterisini hayranlıkla izleyen, özellikle de Witt 1988 yılında bir buz pateni pistinin açılışı için Ankara’ya geldiğinde buz pateni aşkı iyice kabaran biri olarak, Ayşegül’ün bu tutkusunu anlamamak mümkün değil. Hediyeye ulaşma serüveninin nasıl geliştiğini ve sonuçlandığını bu yazıda açık etmek olmaz, ama Ayşegül’ün köpeği Fındık ve arkadaşlarıyla birlikte tesadüfen buldukları, şatoya benzeyen bir çiftlik evine girmelerinin, onları Noel Baba’ya yaklaştıracak, biraz masal biraz gerçek bir kapı açtığını söyleyelim. Bu arada, serinin diğer kitaplarında olduğu gibi, Ayşegül’ün köpeği Fındık’ın bütün sevimliliğinin üstünde olduğu; çocukların ona verdiği sevgi ve önemin, bizler gibi apartman çocuklarında, “keşke evde benim de bir köpeğim olsa” arzusunu perçinlediği kesin. Ama çocukların ilk kez karşılaştıkları ve Orhan’ın “başlarında dalları olan bir inek” diye nitelendirdiği ren geyiklerini apartmana almaktan bahsetmiyoruz elbette! Yine de bu yılbaşında, güzel bir ormanın ortasında arkadaşlarıyla gezen ren geyiklerini bir gün canlı canlı görmeyi ve daha bir sürü şeyi hayal edebiliriz. Ne demişler? Hayal etmek istemenin yarısıdır.
YILBAŞI KOKUSU
Okul öncesi çocuklarına hitap eden diğer kitabımız Ece ile Efe, Sürprizlerle Dolu Bir Yılbaşı ise Noel Baba’nın kimliğini deşifre etmeden iki sevimli kahramanın yılbaşı hayallerini gerçek kılıyor. Kitabın başlığındaki sürpriz ifadesi boşuna değil, çünkü yılbaşını büyükanne ve büyükbabasının evinde kutlamak üzere ailesiyle birlikte yola çıkan Ece ile Efe, hava muhalefeti nedeniyle bir benzin istasyonunda mahsur kalıp yılbaşı gecesini orada geçirmek zorunda kalıyor.
Çocuklar için hayal kırıklığı yaratan bu beklenmedik durum, içeri tuhaf ve komik görünüşlü, aksakallı bir dedenin girmesiyle (Bilin bakalım kim?) güzel sürprizlerle dolu bir yılbaşı kokusunun solunduğu bir geceye dönüşüyor. Beklenmedik durumlar, sanıldığından çok daha güzel sürprizlere gebe olabilir, diye düşünüyor insan. Önemli olan, Noel Baba’nın varlığı ya da yokluğu, bir çam ağacımızın olup olmaması, yılbaşı geleneğinin Batılı ya da Doğulu mu olduğu değil; belki de mühim olan, istediğimiz her şeye sahip olmak değil de hayal kurmak, umut etmek ve başta sevdiklerimiz olmak üzere sahip olduklarımızın değerinin farkında olmak… Tıpkı Ayşegül ve dostları gibi, Ece ile Efe de bu nahif hakikati soğuk kış günlerini yılbaşı sıcaklığıyla ısıtarak usulca anlatıyorlar. Herkese mutlu yıllar!
Ayşegül, Yılbaşı Sürprizi
Gilbert Delahaye
Resimleyen: Marcel Marlier
Çeviren: Füsun Önen Pinard
Yapı Kredi Yayınları, 20 sayfa
Ece ile Efe, Sürprizlerle Dolu Bir Yılbaşı
Catherine Metzmeyer
Resimleyen: Marc Vanenis
Çeviren: İlke Aykanat Çam
Tudem Yayınları, 16 sayfa