1 Kasım 2011 Salı

Achtung! Sie verlassen jetzt West Berlin.




Bugünlerde anne-babanın Almanya'ya dönüş ritüelleri vuku bulduğu için midir nedir, güne içimde bir DDR sempatizanlığıyla başladım ve Berlin'de mutlaka görülmesi gereken müzelerden birini yad ettim. Bu tip müzeler başlı başına bir yad etme aracıyken bir yandan da "turistik sömürü" güçleri olmakla suçlanıyorlar, biliyorum. Sahte Duvar parçalarıyla satılan karpostallar, Doğu Berlin temalı oteller, kafeler, hediyelik eşya standlarının yanında satılan DDR günlerinden kalan, kimisinin kaldığı iddia edilen paltolar, asker kıyafetleri, rozetler vesaire vesaire. Elbette bütün bu rahatsızlığın altında Alexanderplatz'da McDonalds'ı görmek istememe dürtüsü yatıyor. Ama ne yapalım, dünya değişti ve değişiyor. Klişelerin en klişesiyle meramımı sonlandırayım o halde: Dünyayı değiştirmek istiyorsan (halen) önce bi kendini değiştirmeyi dene, güzel kardeşim. Bi dene sen...

Gidemiyorsanız, Bkz.
http://www.ddr-museum.de/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder