5 Aralık 2010 Pazar

Atlarla Manyaklar






Kar neden yağar kar? İki yıl önce öğrencileri çıldırttığım soru. Harika da cevaplar vermişlerdi ilk başta neresinden tutacaklarını bilemeyip rahatsız oldukları roman Gölgesizler okunduğunda derste. Aynı yıl Ümit Ünal'ın uyarlamasını da seyrettik sinemalarda ve sanırım bir ben bir de romanı okuyan öğrenciler sevdi bu uyarlamayı, nedense...Star televizyonu veriyor şimdi TV'de ilk kez diye. Cennet'in Oğlu (Ertan Saban) bir kez daha sevdiriyor kendisini. Ayrıca Selçuk Yöntem harika bir Muhtar, Bekçi (unuttum şimdi aktörün adını) çok başarılı, berber Taner Birsel'e ise diyecek yok. Hatta oyuncu/yazar olarak bir Hasan Ali Toptaş'ın castingsel varoluşuna da. Tek itirazım, İmam'ı oynayan korkunç oyuncu ve Candan Erçetin'in her türlü varlığı.

Gelelim lepitopumuzu kucağımıza almadan önce seyrettiğimiz güzide filme. Michael Winterbottom Efendi I Want You'dan beri takip ettiğimiz bir yönetmen, gerek 24 Hour Party People olsun gerek Cock And A Bull Story ki sonuncusu şahane unutulmaz filmler. Son filmi The Killer Inside Me şiddet ve cinselliğe dayanma anlamında epey iddialı bir işe girişiyor. Pedofilinden tut enseste, sado-mazo durumlardan öldürmekten alınan keyfe obareyyy buyrun buradan yakın. Gender based kafalar için "kadının düşürüldüğü durum" anlamında sinir bozucu olabileceğini tahmin ettiğim filmi sevdim bütün androjenliğimle ne yapayım...Çok stilize, çok ikna edici bir başkaraktere sahip ki artık Casey Affleck bir oyuncu ve insan olarak tescilli bir manyak olduğunu kanıtlamış, harika bir son, yaşasın 50'ler ve film noir'lar...Sevdim gene sevdim. Marie Claire'in bu ayki sayısında Casey Affleck üzerine yazılan yazının başlığını aktarayım: "Evli, yetenekli, tacizci." Varsa günahı boynuna ne diyelim... İnsanlar insanlar...Ama harika bir oyuncu. Jesse James'ten bu yana sırf o oynuyor diye bir film seyredilir diyorum.

Ben bu Gölgesizler'i epey sevmişim şimdi yeniden hatırladım. At sahnesi geliyor, kaçın. Unutulmaz.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder